Latîfî’nin Nesrü’l-leâlî Tercümesi: Nazm-ı Cevâhir
Abstract
Nesrü’l-leâlî, Hz. Ali’ye ait güzel sözler arasındanTabersî (ö. 548/1154) adlı âlimin seçtiği, 290 kadar Arapçavecizeyi elifba harfleri sırasına göre ihtiva eden bir metindir.Arap ve Fars edebiyatında da rağbet gördüğü bilinen bukitapçık, 15. asırdan itibaren çeşitli şair ve yazarlartarafından Türkçeye çevrilmiş; birkaç kere de şerhedilmiştir. Söz konusu derlemeyi 16. asırda Türkçe’yeçeviren edebî şahsiyetlerden biri de Tezkiretü’ş-şuarâ veTabsıratü’n-nuzamâ’sıyla meşhur Kastamonulu Latîfî’dir.Latîfî Efendi (1490-1582), çoğunu Nesrü’l-leâlî’den seçtiğiiki yüz Arapça sözü, “fe‘ilâtün mefâ‘ilün fe‘ilün” kalıbındaikişer beyitle Türkçe’ye çevirmiştir. Kitabına “Nazm-ıCevâhir” adını koyan mütercimin, bu eserini 1546’danönce, tahminen 1520’li yıllarda tamamladığı, bazıipuçlarından anlaşılmaktadır. Onun tercümesinde imale,zihaf gibi vezin, ayrıca az da olsa yer yer kafiye kusurlarınarastlanmakla birlikte umumi olarak başarılı olduğunusöylemek mümkündür. Şair, Arapça vecizeleri çevirirkenzaman zaman bu sözlerle ilgili bulduğu bazı ayet vehadisleri hatırlayıp anmakta; Türk atasözleri ve halktabirlerinden de ara-sıra faydalanmaktadır. Karşılaştırmalıincelemeler, mütercimin Mâtemî tarafından H. 911 (M.1505-1506) yılında tamamlanmış Nesrü’l-leâlîtercümesinden haberdar olduğunu ve birtakım sözlerintercümesi sırasında faydalandığını düşündürmektedir.Nazm-ı Cevâhir’in zamanımıza ulaşmış yazmanüshalarından ikisi, şairin söz konusu eserini ömrünün sonlarında Koca Sinan Paşa (ö. 1004/ 1596) ve MesihPaşa’ya (ö. 997/1589) takdim ettiğini göstermektedir.Bu çalışmada Latîfî’nin Nesrü’l-leâlî tercümesi hakkındaetraflıca bilgi verilmiş; anılan eserinin belirli yazmanüshalarına dayalı tenkitli metni ortaya konmuş vegünümüz Türkçesine çevirisi okuyucuların mütalâasınaarz edilmiştir.
Collections
- TR - Dizin [3877]