VERGİ ADALETİ İLKESİNİN BİR ARACI OLARAK KADASTRO

Abstract

Taşınmazlar, sahipleri ya da ilgililere çeşitli mali yükümlülüklergetirmektedir. Taşınmazın gerçek değeri üzerinden hesaplanması gereken bu mali yükümlülükler, taşınmaz değerinin olması gerekenden düşük belirlenmesi halinde Devlet; yüksek belirlenmesi halinde ise mükellef aleyhine sonuçlara yol açmaktadır. Oysa vergi adaleti ilkesi herkesinmali gücüne göre vergilendirilmesini gerektirir. Bu çalışmada, taşınmazların vergi adaleti ilkesine uygun olarak vergilendirilmesinde kadastronun önemi incelenecektir. Temel olarak taşınmazların mülkiyet ve coğrafi sınırlarına ilişkin bilgiler içeren kadastro kayıtları, taşınmaza ait çeşitli güncel verileri sağlayabilecek en elverişli veri kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Tarihte ilk olarak mali amaçlarla tutulan kadastro kayıtları, ilerleyen zamanlarda taşınmazın mülkiyet ve coğrafi konumuna aitbilgileri de içeren bir kaynak haline gelmiştir. Ülkemizdeki kadastro isetaşınmazların sadece mülkiyet ve coğrafi konumlarına ait bilgileri içerenve güncellenmeyen kayıtlara dayandığından, vergilendirme işlemlerindebir bilgi kaynağı olarak kullanılamamaktadır. Gelişmiş ülkelerde uygulanan kadastro sistemine geçilmesi, ülkemizin arazi politikasının belirlenmesinde önemli bir adım olmanın yanında, taşınmazların vergi adaleti ilkesine uygun olarak vergilendirilmesine de katkı sağlayaca