Çocuklarda Mikafungin Kullanımının Değerlendirilmesi
Date
2020Author
ADALET MERAL GÜNEŞ
Melike SEZGİN EVİM
Cansu TURAN
Mustafa HACIMUSTAFAOĞLU
Solmaz ÇELEBİ
Edanur YEŞİL
Hilal ÖZKAN
Salih Çağrı ÇAKIR
Betül Berrin SEVİNİR
Nilgün KÖKSAL
Arife ÖZER
Demet TİMUR
Beyhan BÜLBÜL
Beyza ENER
Duygu DÜZCAN KİLİMC
Metadata
Show full item recordAbstract
Mikafungin, invaziv kandidiyazis gibi bilinen öncelikli endikasyonları dışında, beklenen yan etki potansiyelinin düşük olması nedeniyle, özellikle karaciğer ve böbrek yetmezliği bulguları gelişmiş olan ve diğer grup antifungallere bağlı yan etki gözlenmiş hastalarda önerilmektedir. Bu çalışmada mikafungin tedavisi alan çocuk olguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Hastanemiz çocuk klinik ve yoğun bakım ünitelerinde Kasım 2016-Ocak 2019 tarihleri arasında yatan ve mikafungin kullanılan 125 çocuk olgu retrospektif olarak incelenmiştir. Klinik veriler, mikafungin endikasyonu, tedavinin birinci ve dördüncü günü kan değerleri, ilaç yan etkileri ve etkinliği değerlendirilmiştir. Olguların %60 (75/125)’ı erkek olup, ortalama yaş 58 ± 67 (0-215.30) ay olarak belirlenmiştir. Olguların yaklaşık yarısında (%48) malignansi, %13’ünde ise prematürite komorbiditeleri saptanmıştır. Malignansili olguların %62 (n= 37)’sini hematolojik [akut lenfositik lösemi (n= 27), akut miyeloid lösemi (n= 9), miyelodisplastik sendrom (n= 1)], %38 (n= 23)’ini ise onkolojik [nöroblastom (n= 6), Hodgkin lenfoma (n= 4), non-Hodgkin lenfoma (n= 2), sarkom (n= 5), hepatoblastom (n= 1), diğerleri (n= 5)] malignansilerin oluşturduğu tespit edilmiştir. Majör yatış nedenini sepsis (%53) oluşturmuştur. Olguların immünsupresan tedavi (n= 68, %54), nötropeni (n= 61, %49), santral venöz kateter (n= 102, %82), nazogastrik sonda (n= 63, %50), endotrakeal entübasyon tüpü (n= 49, %39), idrar sondası (n= 14, %11), total parenteral beslenme (n= 81, %65) gibi çeşitli risk faktörleri olduğu gözlenmiştir. Olguların %13 (n= 16)’ünü postoperatif hastalar oluşturmuştur. Toplam 23 (%18) hastanın 97 adet klinik örneğinde (kan, endotrakeal aspirat sıvısı, balgam, idrar vb.) Candida türleri üremiştir. Candida türleri üreyen hastaların 13’ünde üreme kan kültürlerinde olup izolatların çoğunluğunu (n= 8, %62) Candida albicans dışı türler oluşturmuştur. Kandidemilerin tamamında izolatlar ekinokandin duyarlı olup, medyan dört gün içerisinde kan kültürleri negatifleşmiştir. Tüm olgular (n= 125) değerlendirildiğinde mikafunginin dördüncü günündeC-reaktif protein düzeyinde anlamlı azalma, sodyumda hipernatremi olmaksızın artış, alanin aminotransferaz yüksekliğinde gerileme olduğu görülmüştür (p< 0.05). Toplam 39 (%31) hastada mikafungin tedavisi öncesinde medyan yedi (1-60) gün çeşitli antifungal tedaviler kullanılmıştır. Bu 39 hastanın 14 (%36)’ünde karaciğer fonksiyon testleri (KCFT)’nde bozukluk, 10 (%26)’unda hipokalemi, 5 (%13)’inde böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk olduğu görülmüştür. On (%26) hastada önceki antifungale bağlı gelişen hipokalemi; mikafungin tedavisi sonrası düzelmiştir (p= 0.0001). Antifungale bağlı olsun/olmasın KCFT’de bozukluk nedeniyle mikafungin verilen hastalarda (n= 47, %38) izlemde alanin aminotransferaz ve aspartat aminotransferazda gerileme görülmüştür (sırasıyla, p= 0.0001 ve p= 0.0001). Mikafungin tedavisinin ilk 30 günü içerisinde 19 (%15) hasta kaybedilmiş olup, birinde kandidemi tespit edilmiştir. Hiçbir hastada mikafungin ilişkili önemli bir yan etki gözlenmemiştir. Çalışmamız mikafunginin, karaciğer ve böbrek fonksiyon testlerinin yüksek olduğu yenidoğan dahil çocuk olgularda, güvenli ve etkili bir seçenek olabileceğini göstermiştir.
Collections
- TR - Dizin [3877]