dc.description.abstract | Amaç: Sıtma, günümüzde halen bazı bölgelerde yüksek mortalite ile seyreden bir enfeksiyondur. Özellikle hastalığın endemik olduğuAfrikaülkelerinden,eradikeedildiğibölgelereseyahatedeninsanlarnedeniylegelecektedeöneminikoruyacağıdüşünülmektedir. Çalışmamız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde import sıtma olgularındaki artışa dikkat çekmek amacıyla yapılmıştır. Yöntemler: Çalışmamızda, 2016-2019 tarihleri arasında hastanemizde sıtma tanısı almış 13 sıtma olgusu incelemeye alındı. Tüm olgular klinik olarak değerlendirildikten sonra tanı amacıyla; Giemsa boyalı ince yayma ve kalın damla preparatları incelendi, ayrıca malarya hızlı antijen testleri ve beş hastaya gerçek-zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu ile genotip tayini yapıldı. Hastalar yaş, cinsiyet ve mevsimsel açıdan değerlendirildi.Bulgular:Sıtma olgularının 11’i (%84,4) erkek ve 2’si (%15,6) kadındı. Sıtma enfeksiyonu ile cinsiyet arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamsız bulundu (p=0,358). Hastaların 10’unda (%76,9) Plasmodium falciparum, 2’sinde (%15,4) Plasmodium vivax ve 1’inde (%7,7) Plasmodium ovale sıtması saptandı. Yıllar içinde, 2019 yılındaki olgu sayısı (n=9) diğer yıllara göre anlamlı derecede artmıştı (p=0,003). Ayrıca sıtmanın en sık sohbahar mevsiminde (8/13, %61,5) görüldüğü tespit edildi.Sonuç: Kuzey Kıbrıs’ta sıtmanın eradikasyonu başarı ile sağlanmış olmakla birlikte, günümüzde import olguların artmasından dolayı yerli olgu artışı açısından bir risk olarak görülmektedir. Özellikle endemik bölgeden seyahat öyküsü bulunan, ateş ve titreme bulguları olan ve laboratuvar testlerinde trombositopeni saptanan hastalarda sıtma enfeksiyonu ilk olarak akla gelmelidir. . | |