Anestezi sonrası bakım ünitesinin önemi: Panendoskopi ve supraklaviküler kitle eksizyonu sonrası gelişen pnömotoraks: Olgu sunumu
Tarih
2004Yazar
Tezcan Gönül KELEŞ;Verda TOPRAK;Alp YENTÜRK;Melek SAKARYA
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Erken postoperatif dönemde gelişen akut solunum yetmezliği, yaşamı tehdit edici ciddi bir tablodur Bu tabloya neden olan klinik durumlardan bir tanesi de pnömotoraks gelişmesidir. Postoperatif pnömotoraks olasılığı; santral katater takılması, interkostal bloklar, trakeostomi, boyun diseksiyonları veya intra-abdominal girişimlerin ardından dikkate alınmalıdır. Bu gibi işlemleri izleyen bir pnömotoraks şüphesinde derlenme üniteside bir göğüs radyogramı çekilmiş olmalıdır. Bu yazıda; panendoskopi ve supraklaviküler kitle eksizyonu için operasyona alınan 60 yaşındaki bir erkek hastada, intraoperatif hiçbir klinik bulgu vermeksizin, postoperatif derlenme salonunda gelişen pnömotoraks tanısını, derlenme salonundaki monitörizasyon ve yakın takibin önemini vurgulamak istedik. Acute respiratory distress in early postoperative period is a severe clinical life threating state. Pneumothorax is one of the reasons. The possibility of a postoperative pneumothorax should be considered following central line placement, intercostal blocks, neck dissections, tracheostomy, or intra-abdominal procedures. A chest radiograph should be taken in the recovery room if there is a possibility of pneumothorax following any of the above procedures. In this case report, we present a postoperative pneumothorax was diagnosed and treated in 60 year old male patient, in the postoperative recovery room, after panendoscopy and diagnostic supraclavicular mass excission. Although there is no clinical sign in the perioperative period, we emphasize the importance of postoperative close monitorization and follow up.
Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TkRRMU5qSXk=http://hdl.handle.net/20.500.12481/2359
Koleksiyonlar
- TR - Dizin [3877]